Hekimlikten Doğan Ekosistem; Yalçın Genç!
Diş hekimliği denince çoğumuzun aklına sadece klinik uygulamalar gelir. Ancak Diş Hekimi Yalçın Genç, bu mesleği çok daha geniş bir perspektifle ele alıyor. Bizimle paylaştığı samimi sohbetinde, sadece diş tedavisi sunmanın ötesinde, insanı merkeze alan, sürdürülebilir ve yenilikçi bir sağlık vizyonunu anlattı. Onun için sağlık, hastayla kuru lan güvenli bağlar ve şeffaf iletişimle başlıyor. Kendisini yalnızca bir klinik yöneticisi değil, adeta bir orkestra şefi olarak tanımlayan Yalçın Genç, her kliniği; içinde farklı uzmanlıkların, birimlerin ve ekip ruhunun bir arada uyumla çalıştığı büyük bir senfoniye benzetiyor. Her bir çalışan, kendi enstrümanını çalarken; bu orkestranın şefliğini yapan Genç, duygusu olan, insana dokunan, ritmi sağlam bir eser ortaya çıkarmanın peşinde. Tempoyu ayarlayan, gerektiğinde sadece dinleyen ve herkesi duymaya özen gösteren bir lider olarak, sağlık hizmetini sadece tedavi değil; bütünsel bir deneyim haline getiriyor.
Genç’in liderliğindeki Entamed GROUP, bu vizyonun en güzel yansıması. Dentapol, 1997’den bu yana kişiye özel ve multidisipliner diş hekimliği hizmetiyle “JustSmile” mottosunu yaşatırken; Ekodent, yüksek kaliteyi geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor. Sağlık turizmi alanındaki Travelmed ve EntamedClinics markaları ise Türkiye’nin güçlü sağlık altyapısını uluslararası arenaya taşıyarak hastaların tüm ihtiyaçlarını baştan sona karşılıyor.
Eğitim alanında da önemli projeleri bulunan Yalçın Genç, Entamed Academy ile genç diş hekimlerine, klinik yöneticilerine ve sağlık sektörünün diğer paydaşlarına sadece teknik değil, iletişim ve dijital dönüşüm gibi pek çok konuda kapsamlı eğitimler sunuyor. Ona göre mesleki gelişim, sağlık hizmetlerinin kalitesini doğrudan belirleyen en temel unsur.
Bununla da kalmayıp, sosyal sorumluluk projeleriyle çocukların ağız ve diş sağlığına yönelik farkındalık yaratmayı görev bilen Genç, sağlık alanında toplumsal bilinci yükseltmenin önemini vurguluyor. Okullarda düzenlenen taramalar ve bilinçlendirme seminerleri, bu misyonun somut örnekleri arasında yer alıyor.
Diş Hekimi Yalçın Genç, tüm bu projeleri ve markalarıyla, sağlıkta geleceğin kapılarını aralayan sıcak, insan odaklı ve yenilikçi bir vizyon sunu yor. Ankara Life olarak kendisiyle çıktığımız bu yolculuk, sadece tedavi etmek değil; hastaya gerçek anlamda dokunmak ve yaşam kalitesini yükseltmek üzerine kurulu bir anlayışın hikayesi. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.
📝Hatice Şeyma Basut
Yalçın Bey, klinik yönetimini bir orkestra şefliğine benzettiğinizi biliyoruz. Bu benzetmeyi biraz açar mısınız?
Gerçekten de sağlık grubunu yönetmeyi bir orkestra şefliğine benzetiyorum. Çünkü bu, büyük ve hassas bir uyum gerektiren bir süreç. Her birim, her uzmanlık alanı ve her çalışan adeta kendi enstrümanını çalıyor. Kimisi ritmi tutuyor, kimisi melodiyi taşıyor; ancak ortaya uyumlu ve etkileyici bir bütün çıka bilmesi için herkesin birbirini duyması, hissetmesi gerekiyor. Benim görevim ise, bu farklı enstrümanların tek bir armonide buluşmasını sağlamak. Gerektiğinde tempoyu ayarlamak, bazen sadece dikkatle dinlemek… Herkesin katkısını önemsediğinizde ortaya çıkan müzik yalnızca teknik olarak doğru değil; aynı zamanda duygusu, ruhu olan bir eser haline geliyor. Biz de kliniklerimizi ve tüm sağlık hizmetlerimizi işte tam olarak bu anlayışla yönetiyoruz.
Peki, sağlık dünyasında sizi farklı kılan yönlerden biri, yalnızca bir diş hekimi değil aynı zamanda vizyoner bir lider olmanız. Bu çok yönlü yapının temelinde neler var?
Mesleki yolculuğumda hiçbir zaman yalnızca bir klinik açmak ya da bireysel başarı elde etmek gibi sınırlı hedeflerle yetinmedim. Asıl amacım; insan odaklı yaklaşımı temel alan, sürdürülebilirliği ön planda tutan, yenilikçi çözümler üretebilen ve topluma değer katmayı hedefleyen bir yapı kurmaktı. Bu viz yon, beni yalnızca bir uygulayıcı değil, aynı zamanda stratejik düşünebilen, geleceği planlayan ve ekipleri yönlendirebilen bir lider olmaya yöneltti. Mesleki bilgi ve birikimimi yönetsel bir perspektifle harmanlamak, beni sahadaki gerçeklerle yönetsel karar alma süreçleri arasında bir köprü kurmaya itti. Hem hastalarla birebir temas halinde olmak hem de karar verici pozisyonda bulunmak, büyük bir sorumluluk gerektiriyor.Bu sorumluluğun bilinciyle, hem hasta memnuniyetini hem de çalışan mutluluğunu gözeten, etik değerlerden ödün vermeyen, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimsedim.Buçok yönlü yapı sayesinde sadece bir diş hekimi olarak değil; aynı zamanda değişimi yöneten, vizyon geliştiren ve sürdürülebilir başarıyı hedefleyen bir lider olarak da sektöre katkı sunmaya çalışıyorum. Sürekli öğrenmeyi, gelişimi ve yeniliği ön planda tutarak hem bireysel hem kurumsal düzeyde dönüşüm yaratmaya odaklanıyorum.
Hizmet anlayışınız klasik diş hekimliği çizgisinin oldukça ötesine geçmiş durumda. Bu yapı nasıl şekillendi?
Bizim için en başından beri asıl mesele yalnızca bir tedavi sunmak değil, hastanın tüm deneyimini kapsayan, güvene dayalı ve sürdürülebilir bir ilişki inşa etmek oldu. Bu nedenle hizmet anlayışımızı oluştururken önceliğimizi tedaviye değil, tedavi den önce başlayan bir güven ortamının kurulmasına verdik. Hastalarımızın kendilerini yalnızca “muayene edilen bireyler” olarak değil, anlaşılmış, değer görmüş ve süreçlere aktif olarak dahil edilmiş kişiler olarak hissetmelerini sağlamak istedik.Tedavi sürecinde şeffaf iletişim ve beklenti yönetimini ön plana çıkararak, hasta-hekim ilişkisinde bir danışmanlık ve yol arkadaşlığı modeli benimsedik. Bu modelde her hasta, klinik protokollerin ötesinde bireysel ihtiyaçları, kaygıları ve öncelikleriyle ele alınırken; her hekim de yalnızca uygulayıcı değil, aynı zamanda yönlendirici, bilgilendirici ve destekleyici bir rol üstleniyor. Bu anlayış zamanla sadece bir hizmet sunum biçimi olmaktan çıkıp, kurum kültürümüzün temeltaşlarından biri haline geldi. Hasta memnu niyetini sadece anlık bir sonuç olarak değil, uzun vadeli bir bağlılık ve güven ilişkisi olarak ele alan bu bakış açısı, ekibimizin tüm paydaşları tarafından içselleştirildi ve ortak bir vizyona dönüştü.
“Farklı bir diş adamı” ifadesi sizin için ne ifade ediyor?
“Farklı bir diş adamı” tanımı beni mutlu ediyor; çünkü farklılık, benim için yalnızca sıra dışı olmak değil, aynı zamanda sorumluluk üstlenmektir. Diş hekimliğini sadece teknik bir meslek olarak değil, topluma yön vere bilecek güçlü bir alan olarak görüyorum. Sağlık sistemine katkı sunan, genç hekimleri destekleyen ve hastaya gerçek anlamda dokunan yapılar kurabilmek, bana göre bu farklılığın esas kaynağını oluşturuyor.
Bir Sağlık Ekosisteminin Mimarı: Entamed GROUP
Yönetim Kurulu Başkanı olduğunuz Entamed GROUP çatısı altında bugün oldukça kapsamlı bir yapı bulunuyor. Bu kurumları biraz anlatır mısınız?
Elbette. Entamed GROUP bugün, ağız ve diş sağlığı, sağlık turizmi, eğitim, danışmanlık ve çok branşlı sağlık hizmetlerini kapsayan geniş bir yapı ile faaliyet gösteriyor. Bu organizasyon, yalnızca bir grup şirketinden ibaret değil; aynı zamanda entegre bir sağlık vizyonunun somut bir yansımasıdır.
Klinik hizmetlerinizden başlayalım… Grup bünyesindeki diş kliniklerinin amacı ve farkı nedir?
Dental klinik hizmetlerimiz, grup bünyesindeki iki ana marka üzerinden yürütülüyor: Dentapol ve Ekodent.
Dentapol, 1997’den bu yana kişiselleştirilmiş ve nitelikli diş hekimliği hizmeti sunuyor. Uzmanlık alanlarına göre yapılandırılmış hekim kadrosuyla multidisipliner bir yaklaşım benimsiyor. “JustSmile” motto suyla, hastalarımıza sadece tedavi değil; güven, konfor ve bütüncül bir deneyim sunmayı önemsiyoruz.
Ekodent ise daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen, erişilebilir ama yine yüksek standartlarda hizmet sunan bir marka. “Erişilebilir, nitelikli hizmet…” anlayışıyla hem yerel hem de ulusal düzeyde faaliyet gösteriyor.
Diş tedavilerinin ötesine geçiyorsunuz. Sağlık turizmi ayağında nasıl bir yapı var?
Sağlık turizmi alanında iki temel markamız bulunuyor. Travelmed, yetki belgeli bir sağlık turizmi acentesi olarak yalnızca diş tedavileriyle sınırlı kalmıyor; onkoloji, kardiyoloji, ortopedi, estetik cerrahi gibi birçok alanda Türkiye’ye gelen hastaların tüm süreçlerini baştan sona yönetiyor.
EntamedClinics ise farklı branşlarda hizmet veren anlaşmalı hasta ne ve uzman ağımızla, Türkiye’nin güçlü sağlık altyapısını uluslararası hastalarla buluşturuyor. Tedavi öncesi dijital konsültasyonlardan, konaklama ve refakat hizmetlerine kadar tüm detayları titizlikle organize ederek kapsamlı bir hizmet sunuyoruz.
Eğitim başlığı da sizin sisteminizde çok güçlü. Bu alanda neler yapıyorsunuz?
Eğitimi, yapımızın tamamlayıcı bir unsuru olarak değil; sürdürülebilir kalite, mesleki saygınlık ve kurumsal gelişim açısından stratejik bir öncelik olarak görüyoruz. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz Entamed Academy, yalnızca mesleki bilgi aktarmakla kalmayan, aynı zamanda sağlık hizmetlerinin çok boyutlu doğasını kavratan bütüncül bir eğitim platformudur. Akademi çatısı altında genç diş hekimlerinden klinik yöneticilerine, dental asistanlardan sektörel iş ortaklarına kadar geniş bir yelpazeye hitap eden programlar sunuyoruz. Müfredatlarımız yalnızca teknik ve klinik becerilere odaklanmakla kalmıyor; aynı zamanda hasta iletişimi, etik farkındalık, dijital dönüşüm, hizmet yöne timi ve liderlik gibi alanlarda da katılımcılara değer katmayı hedefliyor. Bizce mesleki gelişim, yalnızca bireysel ilerlemenin değil, aynı zamanda mesleğin itibarının ve toplum nezdindeki güvenilirliğinin de temel taşıdır. Bu nedenle Entamed Academy, bilgi aktarımının ötesinde bir vizyon sunar: Öğrenmeyi bir kültüre, gelişimi bir sorumluluğa dönüştürmek.
Dijitalleşme ve teknoloji artık bir tercih değil zorunluluk. Bu alan da nasıl bir hazırlığınız var?
Dijital dönüşüm uzun süredir öncelikli gündem maddelerimizden biri. Klinik içi veri yönetimi, online hasta iletişimi ve tedavi planlarının dijital ortamda takip edilebilmesi gibi birçok alanda öncü adımlar attık. Ancak bizim için asıl önemli olan, teknolojiyi insanın önüne koymak değil; onunla uyum içinde, insan odaklı bir şekilde ilerleyebilmektir.Bu yaklaşımla hem hasta deneyimini hem de operasyonel verimliliği sürekli olarak geliştirmeye odaklanıyoruz.
Kurumsal sosyal sorumluluk alanlarında da aktif olduğunuzu görüyoruz. Bu çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz?
Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımızda özellikle çocukların ağız ve diş sağlığı konusundaki farkındalığını artırmaya odaklanıyoruz. Bu kapsamda okullarda düzenlediğimiz taramalar, bilinçlendirme seminerleri ve gönüllü tedavi hizmetleri gibi birçok faaliyeti hayata geçiriyoruz. Biz, sağlığın sadece bireysel değil, toplumsal bir değer olduğuna inanıyor; bu bilinci erken yaşta kazandırmayı son derece önemli buluyoruz.
Bu kadar geniş bir yapıyı yönetmek ciddi bir sorumluluk. Sizi en çok motive eden şey nedir?
Beni en çok motive eden şey, yaptığımız işin insan hayatına doğrudan ve somut bir şekilde dokunuyor olması. Bir hastanın güvenle gülümsediğini görmek, bir hekimin mesleki anlamda gelişimine katkı sağlamak ya da bir yöneticinin çalıştığı kuruma aidiyet duyması, bunların her biri benim için yalnızca bir sonuç değil, aynı zamanda yaptığımız işin ne kadar anlamlı olduğunun da bir göstergesi.Ayrıca, bu yapının arkasındaki asıl gücün yalnızca bireysel çabamla değil, ortak vizyonla hareket eden güçlü bir ekip ruhuyla şekillendiğini özellikle vurgulamak isterim. Yönetim ekibimiz, kendi alanlarında yetkin, çözüm odaklı ve vizyon sahibi kişilerden oluşuyor. Her bir ekip arkadaşımın göster diği özveri, taşıdığı sorumluluk ve ortaya koyduğu katkı, beni hem motive ediyor hem de geleceğe dair umutlandırıyor. Grubumuz bünyesindeki her markanın farklı bir sorumluluk alanına ve hedefe sahip olması da sistemimize derinlik ve stratejik anlam kazandırıyor. Bu çeşitlilik, yalnızca operasyonel büyüme değil, aynı zamanda kurumsal kimliğin zenginleşmesi açısından da büyük önem taşıyor. Kısacası, bireylerin hayatlarına değer katmak, ekip ruhunu yaşatmak ve her adımda anlamlı bir iz bırakmak; bu yolculukta beni her gün yeniden motive eden en önemli unsurlar.
Sizi bugün bulunduğunuz noktada en çok ne gururlandırıyor?
Bugün beni en çok gururlandıran, yalnızca bir klinik zinciri kurmak değil, aynı zamanda bir kültür inşa etmiş olmaktır. Vizyonumuza ortak olan her kesle birlikte çalışıyor olmamız büyük bir mutluluk kaynağı. Yurt dışından gelen hastalarımız kadar, hekimlerimiz ve ekiplerimizin de bu yapıyı gururla sahiplenmesi, benim için en değerli kazanımdır.
Son olarak, geleceğin sağlık vizyonuna dair nasıl bir hayaliniz var?
Geleceğin sağlık vizyonu, bireyin ihtiyaçlarına odaklanan, yüksek teknolojiyi insan merkezli bir yaklaşımla dengeleyen; hem erişilebilir hem de prestijli bir sağlık hizmeti anlayışı olmalı. Entamed GROUP olarak, Türkiye’yi bu alanda bir sağlık markası haline getirmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.